26 Aralık 2025 Cuma

Endişe çağı

 Gelişen teknolojiler, artan otomasyon ve hepsinin üstüne eklenen YZ teknolojileri kimi açılardan geleceğe dair karanlık senaryolar yazılmasına neden oluyor. Temel sebep, değişimin hızı ve ortaya çıkan belirsizlikler. Bir zamanlar hayatın normal gelen, alışıldık bir temposu vardı, erişkin yaşamda beklenenler, yaşlılıkta beklenenler tahmin edilebilirdi. Şimdi ise baskın olan his, belirsizlik ve kaygı. Bu gelişmelerde hakim kapitalist düzenin işleyiş şekli, dünyamıza ve sermaye sahipleri dışındakilere karşı hoyratlığı, sömürüye varan üretim ve tüketim anlayışı rol oynuyor. Öyle ki artık belirli bir bölge veya ülkenin ve buralarda yaşayan halkların değil, gezegenimizdeki insan dahil canlı yaşamın neredeyse tümünün varoluşsal bir tehdit altında olduğunu, gelişmiş haber ağlarının da yardımıyla, herkes bilebiliyor. 

Üretimin insan için insanlar tarafından yapıldığı dönemden, birkaç asır içinde, az sayıda insan için bir kısım insan, makinalar ve YZ-robotlar tarafından yapıldığı bir döneme girdik. Bu üretim biçimi giderek genişleyecek. Kapitalizmin üretici bir işçi-çalışan sınıfa ihtiyacı azaldıkça sermayedarlar için insanlığın bugünkü refah düzeyi ve geleceği ilgi alanı dışına çıkmaya başladı. Otomasyon ve YZ ise artık eğitimli insanlara da eskisi kadar ihtiyaç kalmadığı anlamına geliyor. Bu, bizler için eğitim önemsiz hale geldi demek değil. Ama kitlelerin artık birçok alanda eskisi gibi uzmanlaşmasına sistem ihtiyaç duymuyor. Sanayi devrimiyle birlikte dokumada başlayan makineleşme ve otomasyon sanayide ve tarımda üretimi ve verimliliği daha önce hayal bile edilemeyen seviyelere taşıdı. Bu durum hızlı nüfus artışı, kentleşme ve artan refah seviyesiyle ilişkiliydi.  Günümüzde ise bugüne kadar küresel olarak sağlık, eğitim, refahta sağlanan iyileşmelerin artık durakladığını görüyoruz. Krizler birbirini takip ediyor. İklim değişiklikleri,  kuraklık ve seller dahil artan afetler, tarımsal üretimdeki belirsizlik, çatışma ve savaşlar, halkların göçü, çevre kirliliği, ekosistemin tahribatı, ormansızlaşma ve afet düzeyindeki orman yangınları, sağlık hizmetlerinin özerkleştirilmesi ve özelleştirilmesi, dolayısıyla yoksul çoğunluk için erişilmesi zor hale gelmesi, eğitimin özelleşmesi, okullaşmanın gerilemesi, yeni nitelikli iş imkanlarının azalması, öte yandan işsizliğin hızla artması, geçim düzeyinin büyük çoğunluk için düşmesi barınma imkanı ve gıdaya erişimin zorlaşmasına neden olmakta, bulaşıcı ve bulaşıcı olmayan hastalıkların ortaya çıkmasına zemin hazırlamakta. Yaratılan servetin büyük bölümüne küçük bir azınlık el koymakta. 2000 ile 2024 yılları arasında küresel olarak, en zengin %1'lik kesim tüm yeni servetin %41'ini elde ederken, insanlığın alt yarısı sadece %1'ini elde etmiştir. (G20 Extraordinary Committee of Independent Experts on Global Inequality. (2025). G20 Global Inequality Report)

Eşitsizliklerin arttığı bir dünyanın gerilim ve huzursuzlukların artmasına neden olduğu bilinmektedir. Geçen yüzyılda insanlık iki dünya savaşı ve çok sayıda yerel savaş gördü, milyonlarca insan hayatını yitirdi, sakat kaldı, acılar çekti. Bu yüzyılda da ne yazık ki yaşananlardan alınan derslerin unutulmaya başlandığını düşündüren gelişmeler yaşanmakta. Gelişmiş ülkeler ve zengin toplumların artık dünyada tek başlarına olmadıklarını ve insan türünün devamı ve huzurlu bir yaşam için dünyanın genelinin iyiliğinin gözetilmesi gerektiğini anlamaları gerekiyor. Üstelik kötüye gidişi düzeltmek için gereken zaman giderek daralıyor. 

Eğer hedef dünyayı korumak, toplumların genelinin refah düzeyini artırmaksa, dünyayı ve insanlığın geri kalanının refahını unutmaksızın temelde yapılması gerekenler bilinmez şeyler değil aslında, ama ana hedefi herkesin kabul edebileceği bu yöne çevirmek zor görünüyor (liste eksiksizlik iddiasında değildir):

Herkes için sağlıklı konut,

Herkes için temel sağlık hizmetleri,

Herkes için nitelikli eğitim,

Herkes için yeterli ve sağlıklı beslenme, güvenli su

Herkes için sanitasyon ve hijyen

Herkes için üretken bir yaşam sürmesini sağlayacak bir iş

Herkes için hastalık, sakatlık ve emeklilik dönemlerini kapsayacak sosyal güvence

Herkes için toplu ulaşım

Herkes için temel hizmetler (elektrik, ısınma, iletişim, internet)

Herkes için güvenlik, hukukun üstünlüğü

Herkes için yaşanabilir şehirler veya yerleşim yerleri

Eşitlik ve insan haklarına saygı

Demokrasi ve şeffaf bir yönetim

Özgür ve tarafsız basın 

Örgütlü bir toplum

Gezegen sınırlarının hesaba katılması

Ormanların, doğal yaşamın, doğal alanların ve ekosistemin kendileri için değerli bulunması ve korunmasına öncelik verilmesi

Adil, insana ve çevreye duyarlı tüketim

Döngüsel ve sürdürülebilir yerel ve küresel ekonomi