15 Ekim 2025 Çarşamba

Halk Sağlığı - Antibiyotik direnci halk sağlığı için büyük tehdit

İlaçların hastalıkların tedavisindeki büyük bir önemine karşın akılcı olmayan ilaç kullanımı tüm dünyada yaygın rastlanan bir sorundur. Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) akılcı ilaç kullanımını, “kişilerin klinik bulgularına ve bireysel özelliklerine göre uygun ilacı, uygun süre, aralık ve dozlarda, kendileri ve toplumları için en düşük maliyetle sağlayabilmeleri” olarak tanımlamaktadır.

Dünyada en sık rastlanan akılcı olmayan ilaç kullanım şekilleri arasında uygunsuz antibiyotik kullanımı da yer almaktadır. Akılcı olmayan antibiyotik kullanımı durumunda, ilaçlara bağlı yan etkiler, ilaç etkileşimleri vs gibi istenmeyen etkilere ek olarak, antibiyotiklere karşı direnç gelişmesi söz konusu olmaktadır. İlaçlara dirençli patojenlerin ortaya çıkmasının başlıca nedeni antibiyotiklerin yanlış veya aşırı kullanımıdır. DSÖ antimikrobiyallere direnci insanlığın karşısındaki ilk 10 halk sağlığı tehdidi arasında saymaktadır.

Antibiyotik direncinin, antibiyotik tüketimi ile doğrudan ilişkili olduğu bilinmektedir. Gereksiz antibiyotik kullanımı tedavi maliyetlerini artırır, kişi veya topluluklarda direnç gelişimini hızlandırır, zararlı istenmeyen etkilere yol açar, hastalıkları ve ölümleri artırır. DSÖ verilerilerine göre, dünyada antibiyotiklerin üçte ikisi reçetesiz satılmakta, uygunsuz doz ve sürede reçete edilen veya bakteriyel olmayan enfeksiyonlar için reçete edilen  antibiyotikler giderek büyüyen antibiyotik direnci sorununa katkıda bulunmaktadır. Hayvancılık, antibiyotik kullanımının yaygın olduğu bir alandır ve ABD’de satılan tıbbi olarak önem taşıyan antibiyotiklerin yaklaşık %70’i çiftliklerde, ağırlıkla çiftlik hayvanlarının büyümesini hızlandırmak ve az bir kısmı da  hasta olan hayvanların tedavisi için kullanılmaktadır.

DSÖ, laboratuvarda tanısı konmuş bakteriyel enfeksiyonların altıda birinin antibiyotik tedavilerine dirençli olduğunu belirterek, ilaçların daha sorumlu bir şekilde kullanılması çağrısında bulunmuştur. DSÖ Genel Direktörü Tedros Adhanom Ghebreyesus, "2025 Küresel Antibiyotik Direnci Sürveyans Raporu yayımlanırken yaptığı açıklamada, "Antimikrobiyal direnç, modern tıptaki ilerlemeleri geride bırakarak dünya çapında sağlığı tehdit ediyor," dedi. "Antibiyotikleri sorumlu bir şekilde kullanmalı ve herkesin doğru ilaçlara, kalite güvenceli teşhislere ve aşılara erişimini sağlamalıyız."

Dünya genelinde antibiyotik direnci, her yıl 1 milyondan fazla ölüme doğrudan neden olmaktadır. Patojenlerdeki genetik değişiklikler doğal bir sürecin parçası olsa da, insanlarda, hayvanlarda ve bitkilerde enfeksiyonları kontrol altına almak için antibiyotiklerin yanlış ve aşırı kullanımı gibi insan faaliyetleri bu süreci hızlandırmaktadır.

DSÖ verilerine göre antibiyotiklere dirençli gram negatif bakteriler giderek daha büyük bir tehlike haline gelmekte. E. coli ve K. pneumoniae başlıca ilaca dirençli Gram negatif organizmalar olup genellikle sepsis, organ yetmezliği ve ölümle sonuçlanan en ciddi bakteriyel enfeksiyonlara yol açarlar. Ancak dünya genelinde E. coli'nin %40'tan fazlası ve K. pneumoniae'nin %55'ten fazlası artık bu enfeksiyonlar için ilk tercih edilen tedavi olan üçüncü nesil sefalosporinlere dirençli hale geldi. Karbapenemler ve florokinolonlar da dahil olmak üzere diğer hayati önem taşıyan antibiyotikler de etkinliklerini kaybetmekteler.


Kaynaklar: 

WHO web page. WHO warns of widespread resistance to common antibiotics worldwide. 13.10.2025. Erişim tarihi: 15.10.2025

Medscape. WHO Warns of Surging Levels of Antibiotic Resistance. 13.10.2025

WHO. (2002). Promoting rational use of medicines: Core components. 

WHO. (2004). The World Medicines Situation: Chapter 8. Rational use of medicines

Scientific American. (2023, Mart). To Fight Antimicrobial Resistance, Start with Farm Animals. 

10 Ekim 2025 Cuma

Gazze Barışı'nın düşündürdükleri

 İsrail ile Hamas arasındaki savaşı sonlandıracak Gazze Planı her iki tarafça onaylanmış. Neden sonra! Yıkılıp harap olmuş Gazze, ölen onbinlerce insan, sakat kalan yüzbinler. Savaşın ne kadar ahmakça ve yıkıcı bir çaba olduğu bir defa daha gözler önüne serildi. Oysa sorunlar soğukkanlılıkla masada tartışılabilse, tarih öncesi mitlerden beslenerek karşısındakini insan dışı varlık olarak görüp yok ederek veya ezip geçerek tüm istediklerini yaptırmak gibi delice bir arzu yerine farklılıklar ne olursa olsun ötekini insan kardeş olarak görüp davranılabilse, bunca acı ve yıkım olmasaydı... her halükarda daha iyi olmaz mıydı? Çok mu zor insanca davranmak, hatalarını vaktinde fark edip pişman olup vazgeçmek?

Tarih boyunca insan toplulukları birbirlerine kıydılar. Binlerce, milyonlarca insan acı çekti. Çoğu boş yere. En kutsal hak olan yaşam hakkı elinden alındı, çoluk çocuk, genç yaşlı, kadın erkek, insanların. Şempanzeden sonra grup halinde kendi türünden başka gruplarla soykırım amaçlı savaşan ikinci, kendi türünü ve daha ötesi dünyadaki tüm yaşamı sona erdirme gücüne sahip ise tek türüz.

Öte yandan, günümüzde savaşlar ve felaketler, gelişen iletişim teknolojileri sayesinde herkesin gözü önünde oluyor. Hiç kimse haberim yoktu deme imkanına sahip  değil. Herkes tavır almak, tarafını belirlemek zorunda. Temel tercih, yaşamın ya da ölümün yanında olmak arasında.

Doğaya ve kendine yabancılaşan insan ne zavallı!